Meksika’da bulunan dağ gölleri ve normal göllerde yaşayan, yaygın olmayan ve garip yapıya sahip bir türdür. Larva formundan yetişkin formuna geçerken metamorfoza uğramaz ve solungaçlı bir larva olarak kalarak, üremeye devam ederler. Aksolotl olarak da ülkemizde telaffuz edilir.
Doğada nesli tükenmiş/tükenmek üzere olan bir canlıdır. Piyasada bulunan Axolotl’ların tamamı laboratuvar veya ev üretimidir. Bu nedenle beslenme koşulları da doğada olduğu gibi değil, akvaryuma uygun şekilde olmalıdır. Yazımızın ilerleyen aşamalarında buna da yer vereceğiz.
Kendilerini yenileme özelliğine sahip bir su canlısıdır. Vücutlarından herhangi bir parçanın kopması durumunda kendilerini iyileştirir ve kopan parçayı tekrar hızlıca oluştururlar. Bakımının iyi olması durumunda ortalama 15 yıl kadar yaşam ömürleri vardır. Deri ve solungaçları çok duyarlıdır bu nedenle ele alınması tavsiye edilmez.
Axolotl Beslenme
Axolotl beslenme konusunda internette birçok yanlış bilgi bulunuyor. Örneğin ciğer verilmesi tavsiye ediliyor fakat bu kesinlikle yanlış bir yem seçimi. Beslenme konusunda Axolotl’lara verebileceğiniz yemler şunlardır:
- Dondurulmuş Kan Kurdu
- Un Kurdu (Canlı formda alıp, kafasını ezerek verilmeli)
- Sazan Balığı (Çok ince kıyılmış şekilde verilmeli)
- Tatlı Su Somonu (Çok ince kıyılmış şekilde verilmeli)
- Kaliforniya Solucanı
Bu yem çeşitleri dışında farklı yemler verilmesi önerilmemektedir. Topraktan çıkartılan solucan kesinlikle verilmemeli. Tubifex canlı yem çeşidi steril olmadığı için asla verilmemeli. Bilinmedik yerlerden yem kesinlikle alınmamalı, oldukça hassaslaşan bu canlı türü en ufak bir yem kalitesizliğinde bile ölebilir. Ayrıca Axolotl’lar iç parazite çabuk kapılabilir. Bunun için ayda 1 defa akvaryum içerisine bakteri tableti atılabilir. Ek olarak su dışında asla kalmamalı. Gövdesi kurumamalı, yoksa ölebilir.
Axolotl Bakımı
Axolotl bakımı oldukça zordur. Yem yerken dahi kendi uzuvlarını yiyebilir. Bu nedenle yeni akvaristlere önerilecek bir tür değildir. Gerçekten araştırma ve bilgi ister. Yaygın bir tür olmadığı için bakımı konusunda birçok farklı ve yanlış görüş bulunmaktadır. Eğer bakmaya karar verdiyseniz çok iyi bir araştırma yapmalı ve bir sonraki başlıkta bahsettiğimiz akvaryum şartlarını sağlamalısınız. Nadir bir tür olduğu gibi bakımı da hem zor hem de yem türlerinden dolayı maliyetli olabilir.
Axolotl Akvaryumu Nasıl Olmalı?
Axolotl akvaryumu nasıl olmalı? Nelere dikkat etmek gerekiyor?
Minimum 80 litrelik bir akvaryum tercih edilmeli. Hacim ne kadar büyük olursa, o kadar rahat eder. İlk olarak mutlaka bir iç filtre veya dış filtre kullanılmalı. Filtreler 2 ayda 1 defa akvaryum suyu kullanarak temizlenmeli. Debisi yüksek filtreler tercih edilmemeli. Bu tür durgun suları sever, akıntıya maruz kalmamalı. Haftada 1 defa %20 su değişimi mutlaka yapılmalı ve su dipten çekilmeli. Isıtıcı kullanılmalıdır. Suyun sıcaklığı ortalama 15 ila 25 derece arasında olmalıdır. Önerilen sıcaklık 20 derecedir. Göz kapakları olmadığı için yoğun ışıktan hoşlanmaz, bu konuya dikkat edilmeli aksi takdirde canlı kör olabilir. Saklanabileceği alanlar oluşturulmalı, kökler kullanılabilir.
Taban malzemesi olarak ince kum tercih edilmeli. Özellikle demir içeren siyah kumlar kesinlikle kullanılmamalı, aksi halde ölümüne yol açabilir. Dekor olarak taş kullanmak istiyorsanız, semender’in kafasından en az 3 katı büyüklüğünde taş kullanmalısınız. Daha küçük taşları yutar ve çıkaramayacağı için zarar görür bu da ölümüne yol açar. Bitkili akvaryum kurarak, doğasına yakın bir ortamda yaşamasına yardımcı olabilirsiniz. Canlı bitki kullanmanız önerilir, doğası gereği canlı bitkiyi sever. Canlı bitki kullanacaksanız, ince dere kumu kullanmanız faydalı olacaktır. Akvaryum içerisine bitki için kullanılan gübreleri ilave etmeniz önerilmez. Aksolotllar gübre konusunda da oldukça hassastır.
Aksolotl yazımızın sonuna geldik. Vermiş olduğumuz bilgiler yabancı kaynaklardan ve Türkiye’de ismi bilinen yetiştiricilerden alıntılarla düzenlenmiş en doğru bilgilerdir.